Yüzölçümü:
Tekirdağ, Türkiye’nin kuzeybatısında, Marmara denizinin kuzeyinde ve tamamı
Trakya topraklarında yer alan 3 ilden biri olup, 6313 km2. yüzölçümüne sahiptir.
Nüfus:
2016 yılı sayım sonuçlarına göre, Tekirdağ’ın nüfusu 972.875’dir. Esasen turistik
özellikleri, ticari ve sanayi gelişime uygunluğu bakımından hızlı bir nüfus
birikimine elverişlidir. Tekirdağ’ın Merkez İlçe ile birlikte 11 ilçesi, 355 mahallesi
bulunmaktadır.
Coğrafya:
Marmara denizi ve Karadeniz’e kıyısı bulunan Tekirdağ ili; Türkiye’de iki
denize kıyısı olan 6 ilden biridir. Marmara denizinin kuzeyinde ve tamamı
Trakya topraklarında yer alan Tekirdağ; doğudan Silivri ve Çatalca ilçeleriyle,
kuzeyden Kırklareli iline bağlı Vize, Lüleburgaz, Babaeski ve Pehlivanköy
ilçeleriyle çevrili olup, Kuzeydoğudan Karadeniz’e 1.5 km’lik bir kıyısı
bulunmaktadır.
Topoğrafya: Trakya-Kocaeli Penepleni üzerinde bulunan Tekirdağ il topraklarının yeryüzü şekilleri bakımından % 75.2’si platolar, % 15.5’i ovalar, % 9.3’ü dağlarla kaplıdır. Genel olarak yüksek dağlar, dik yamaçlar ya da vadiler yoktur. Marmara Denizi boyunca akarsularca taşınmış alüvyonlarla kaplı kıyı ovaları vardır. Platolar bir aşınma yüzeyi karakterindedir. Kuzeyinde Istıranca, Güney kesimlerinde ise Tekir Dağı ve Koru Dağı ile Ganos Dağları bulunmaktadır.
İklim:
Tekirdağ, genel nemlilik indislerine göre bulunan hidrografik bölgelerden yarı
nemli iklim tipi içine girmektedir. Yağış rejimi bakımından Akdeniz yağış
rejimi kategorisinde bulunmaktadır. Akdeniz İkliminin etkileri görülen Tekirdağ
sahil şeridinde yazlar sıcak, kışlar ılıktır. Ergene havzasını içine alan kıyı
ardı şeridinde, daha ziyade kara iklimi hakimdir. Toprağa düşen yağış türü
genellikle yağmur olup, kar yağışı azdır. İklimin mutedil oluşu ziraatın
yapılmasını kolaylaştırır. Tekirdağ’da ortalama olarak en az yağış Ağustos, en
fazla Aralık aylarında görülür. Şarköy-Kumbağ arasındaki kıyı şeridi Akdeniz
iklimi karakterindedir. Bu özelliği, kuzeyinin kıyıya paralel uzanan dağlarla
kaplı olmasından ve denizin ılıtıcı etkisinden ileri gelmektedir. İç kesimler
kara ikliminin etkisi altındadır. Özellikle kışın kuzey Avrupa ikliminin
etkileri görülür. Bu bakımdan kendisine ait özel bir iklim tipi yoktur. Yazlar
genellikle Akdeniz’de olduğu gibi kurak ve sıcaktır. Sibirya antisiklonu
Balkanlar üzerinden buralara geldiğinden kışın kuru ve dondurucu soğuklar olur.
İç kesimler Marmara’nın yumuşatıcı etkisinden yoksundur. Tekirdağ İl merkezinde
sahil şeridinde Temmuz ayında 25 derecelik bir sıcaklık, Çorlu ve dolaylarında
26-30 derece civarındadır. Tekirdağ, yazın ve kışın çok rüzgârlıdır. Hakim ve
sürekli rüzgar poyraz, ikinci önemli rüzgar lodostur. Orta Avrupa’da yüksek
basınç olduğu müddetçe poyraz, Trakya ve Tekirdağ’da şiddetli eser. Basınç
azaldığında poyraz yalnız gündüzleri eser ve meltem karakterini kazanır. Lodos
Trakya’ya Meriç vadisinden girdiği için Çorlu gibi iç kesimlerdeki ilçelerde
çok eser. Tekirdağ ve sahil şeridinde sık fakat kısa sürelidir. Mart, Nisan ve
Mayıs aylarındaki esintileri yağmur getirir.
Bitki
örtüsü ve Doğal Hayat: Tekirdağ bitki örtüsü bakımından
oldukça fakirdir. En belirgin özelliği Marmara Denizi’ne bakan yamaçlara iklim
tipine uygun olarak gelişme gösteren makiler ve fundalıklardır. Kısmen kara
ikliminin etkisi altında bulunan iç kesimlerde kışın yapraklarını döken meşe
türleri, gürgen, dişbudak, gümüşi ıhlamur, çınar ve karaağaç görülmektedir.
Akarsu boylarının karakteristik ağacı söğüttür.
Hayvan
Türleri ve Hayvancılık: Tekirdağ ilinde tarımsal gayri safi
üretim değerinin % 25 i hayvancılıktan karşılanmaktadır. Meraya dayalı
hayvancılıkta sayısal azalma görülürken, büyükbaş hayvan sayısında artış
gözlenmektedir. Yabani hayvan türleri ise (Bakınız Av Turizmi)
Tarihçe:
Anadolu, yakın Doğu ve Avrupa arasındaki göç, istila, ticaret, kültür, alışveriş
gibi her türlü ilişkinin Trakya üzerinden gerçekleşmesi, günümüzde olduğu gibi
geçmişte de bölgemizin en önemli özelliği olmuştur. Tekirdağ’da Eski Taş
devrinin üst tabakalarına ait yerleşmelerine, Saray ilçesindeki Güneş kaya ve
Güngörmez vadilerinde bulunan mağaralarda rastlanmıştır.
(İ.Ö.40000-10000)Şarköy, ilçesinde ilk toprağa yerleşme dönemine ait (Neolitik)
taş balta üretim merkezleri bulunmuştur.(İ.Ö.8000-5000) Marmara Denizi boyunca
bazı nehir ağızlarındaki yerleşmelerde, Kalkolitik Çağ (Top tepe İ.Ö. 4300)
yerleşmeleri ile yine sahil boyunca Troya’nın 1. ve II. Tabakasına ait çağdaş
yerleşmelerin yer aldığı, Tekirdağ Müze Müdürlüğünce tespit edilmiştir. (İlk
Tunç Çağı I-II 3000-2400)İ.Ö. 1400-1000 yılları arasında bir göç dalgası ile Trakya’ya
gelen, Trakya’da Proto-Trak olarak tanımlanan, toplumsal örgütlenme bakımından
çok daha geri düzeyde topluluklar bulunmaktaydı. Traklar göçebe topluluklar halinde yaşarken İ.Ö. 8-6
Yüzyılda Ege adalarından gelen Samos’lu kolonistler Marmara Denizi kıyılarında
koloni şehirleri kurmuşlardır. Bunların en önemlileri bugünkü Tekirdağ
sınırları içinde bulunan Perinthos (Marmara Ereğlisi) ve Bisanthe (Barbaros)
dır, Trakya bölgesi İ.Ö.546-430 yılları arasında doğudan gelen Pers istilasına
uğramış ve Pers egemenliği altında kalmıştır.
İ.Ö. 352 yılında
Makedonya Kralı II. Philip Trakya üzerine düzenlediği seferde, İpsala’dan
M.Ereğlisi yakınlarına kadar olan sahil bölgelerini işgal etti. Perinthos
(M.Ereğlisi) büyük bir direniş gösterdi. II.Philip’ten sonra yerine geçen ve
Hindistan’a kadar sefer yapan Büyük İskender Perinthos (M.Ereğlisi)’ni ele
geçirdi. Ölümünden sonra bu bölge Lysımochos’un hakimiyetine girdi. Bölge; İ.Ö.
30 yılında Roma İmparatorluğu hakimiyetine girene kadar Makedon ve Odris
kralları arasında sürekli el değiştirmiştir.
Tekirdağ Geç Roma
döneminde İ.S.3. Yüzyılda Rhaedestus ismi ile tarih sahnesine çıkmış olup,
Bizans döneminde Rodosto ismi ile anılmıştır. Osmanlılar 14. Yüzyılda
Tekirdağ’ı Bizans Tekfurlarından aldıktan sonra, Rodosto adı Rodosçuk’a
dönüşmüştür. 18. Yüzyıla kadar bu isimle anılan Rodosçuk, sonradan Bizans
tekfurları dolayısıyla verildiği öne sürülen “Tekfurdağı” adıyla anılmaya
başlanmış, Cumhuriyetten sonra 1927 yılında İl olarak Tekirdağ adını almıştır.